ALINTIDIR
Adam : Evet , kızlar delirdi çünkü Tokio Hotel'den Tom ve Bill az önce bize katıldılar .
Kadın : Çıldırıyorlaaaarr . (almanca konuşarak ) Merhaba . Nasılsınız ?
Tom & Bill : Çok iyiyiz .
Kadın : Almanca konuşabiliyorum (diyor sanırım .. emin değilim bu bölümden almanca konuştu ama öyle duydum )
(Bill “Vay” gibisinden bir hareket yapar xD )
Kadın : Eveeeeeet ..
Adam : Ben hiç konuşamıyorum gerçekten .
Kadın : Tamam , aslında ben azcıııııık konuşabiliyorum . Neyse , sorun şu çocuklar pek iyi almanca konuşamıyorum , bu yüzden çevirmen gelicek tamam mı ? Hadi çık ortaya . Hoş geldin ..
Çevirmen Kadın : Merhaba .
Kadın : Nasılsın ?
Ç.K : İyiyim sen ?
Kadın : Ben harikayım (Tom ve Bill'in yanında olsam bende harika olurdum ) Tamam , açıkçası ... Matt sen konuşmaya başla hadi .
Adam : İşte şimdi .. ımm önce siz çocuklara mikrofon getirtelim . Evet beyler çok ilgi çekici bulduğum bir şey var , siz ingilizce müzik yazıyorsunuz ve ingilizce müzik dinliyorsunuz ve insanlar tüm dünyada ingilizcenin esas dil olduğunu düşünüyor . Yani anlamadığım niye siz çocuklar ... ingilizce dinliyorsunuz ama ...
Kadın : .... gülüyorlar (Valla ne dedi anlamadım adamın konuşmasının arasına bla bla diye giriyor )
Adam : Neden müziğin bu gibi dil bariyerlerini aşacağını düşünüyorsunuz ?
(Bill almanca konuşmaya başlar , millet ise mal mal bakar )
Kadın : (çevirmene döner) Ne dedi daha demin ?
Bill : Aslında biz gerçekten bilmiyoruz , biz sadece .. yani konser alanına geldik , tüm fanları gördük orada ve alman işaretleri vardı , bizle almanca konuşmaya başladılar ve bizim almanca şarkılarımıza eşlik ettiler yani biz gerçekten bilmiyoruz . Bu büyük ihtimalle müziğin duygulardan ibaret olmasından kaynaklanıyor yani insanlara bu şekilde ulaşıyor olmalı ... belki budur .
Adam : Yani siz .. siz konuşuyorsunuz herhalde , yani anlıyorsunuzdur dimi ?
Tom & Bill : Evet , evet ..
Adam : Tamam ..
Kadın : Ama bu harika tüm şu sizin için çıldıran fanları burada görmek . Bu gerçekten inanılmaz . Kanada'ya ve Amerika'ya ilk defa gelmek nasıl bir şey çünkü bu her sanatçının kafasındadır . Siz Avrupa'dansınız ve bu sanki Amerika'ya açılmak istiyorum demek gibi . (Açıldılar zaten belli olmuyor mu )
Bill : Biz çok heyecanlıyız . Çok gururlanıyoruz burada aslında fanlarımız olduğu için . Bilirsin işte ... Düşünmüştük ki Kanada'da kimse bizi bilmeyecek , kimse bizi sokakta farketmeyecek ...
Kadın Bu anlamadım demekti yani yine sana dönüyoruz(çevirmene dönüyor yanii ) .
Tom : Şey , aslında ingilizcede biz sadece küfürleri biliyoruz .
Kadın : Ne gibiiiiiiiii ?
Bill : Bu konuda özür dilememiz gerek ve herkese onlardan özür dilediğimizi söylememiz gerek . İngilizce konuşamıyoruz . Hepinizi anlıyoruz ama ingilizcemiz pek akıcı değil . Ama söz veriyoruz , geliştirmeye çalışıcaz ve sizinle ingilizce konuşmayı denicez .
Adam : Tamam bakın şimdi napıcaz . Nasıl olur size birkaç ingilizce şey öğretsek ama doğru söylemeye çalışıcaksınız şuan canlı yayında .
Kadın : Hazır Kanada'dayken birkaç şey öğretmek size .. çünkü siz rock starlarısınız . Bir şeyler öğrenmeniz gerek . (Niye rock starları dil meraklısı mı oluyor ) Tamam , işte ilki “do you wanna make out” [(öpüşmenin biraz daha aşmış versiyonu) ister misin ? ]
Bill : Do you wanna .... do you wanna make out ? (Ay bilmiyor canlarım anlamını )
Adam : Evet bu doğru .
Kadın : Harika dedin .
Adam : Tom sende söyle hadi .
Tom : Do you wanna make out ?
Kadın : Ohh bu iyiydiiii . Evvet !
Tom : (ingilizce konuşur ) : Bizde size birkaç almanca kelime öğreticez .
Kadın & Adam : Tamam ..
Adam : Ben bir şey biliyorum .. (almanca konuşur) Çok güzel gözlerin ve dudakların var .
(Kadın Bill'le almanca bişiler konuşur )
Adam : Anlamadım .
Kadın : Sen bir domuzsun dedim ama değilsin merak etme .
Tom (off yine ingilizce konuşarak ve beni burada eriterek ) : Bir çocuktan hoşlandığında ona gider ve şunu söylersin : (almancaya dönüşş ) Sana a . mımı gösterebilir miyim ? ( Sitemizin ahlakını da bozdun Tom )
Kadın (saf saf tekrar eder) : Sana a . mımı gösterebilir miyim ?
Adam : Anlamı ne ?
Tom & Bill : Seni seviyorum
Kadın : “Ich liebe dich” değil miydi o Sizi gidiler , kötüydü buuuu . Her neyse sıradaki Matt ..
Adam : Tamam ..ama hey bende öğrenmek istiyorum belki bir gün Almanya'ya giderim .
Kadın : Hayııır , onlara bir şey öğretmemiz gerek .
Adam : Tamam işte geliyor .
Kadın : En yakın striptiz klübü nerede ? (İntikam alıyorlarr )
(Bill Tekrar eder )
Bill : Bunu biliyorum , çıplak kadınların olduğu bir yer
Kadın : Eveeet
Adam : Son bilmeniz gereken şey . Tur otobüsüme gelmek ister misin?(Ahhh bunu deseler kim gitmezz )
Tom (bu sefer kroca bir şekilde ingilizce konuşur ): Otel odama gelmek ister misin ? (Tur otobüsünde Gus , Geo var tabii onların ahlakını bozmak istemiyor )
Kadın : Bu harikaydı (Niyee sende mi gidicen ) Seyircinin bile sorusu var .. Evet Sherry söyle hadi sorunu ..
Kız : Sadece şunu demek istiyorum . Toronto'ya geldiniz , dün gece mükemmeldi ve ben merak ediyorum evdeki fanlarınızla karşılaştırıldığında buradaki fanlarınız nasıl ?
Bill : Biz gerçekten mutluyuz ve heyecanlıyız sizin sayenizde . Bizi iyi karşıladınız ve içinizde yanan enerjiyi bize iletiyorsunuz ... Burada olmak çok cool ve biz çok gururlandık gerçekten burada bu kadar enerjik fanlarımızın olmasından . Kadın & Adam : Vayy ..
Adam : Dışarıda bir sürü başka fanda var , bakın görüyorsunuzdur .. Onlara gidip bir merhaba demeye ne dersiniz ?
Kadın : Bariyeriiii aşmayın...İştee Tokio HoteeeL .. |